Hayat Sigortaları, konusu insan hayatı olan ve insanın yaşamı boyunca karşı karşıya gelebileceği rizokoları için önlem almayı sağlayan ve bu nedenle de çok çeşitli türleri içeren bir sigorta dalıdır. 

Hayat sigortalarında amaç , kişinin ufak tasarruflarını prim adı altında değerlendirerek , yaşamında meydana gelebilecek bazı olaylarda (örneğin ölüm gibi), ailesine maddi destek sağlamaktır. Bu nedenle hayat sigortalarının hiçbir zaman bir zenginleşme aracı veya bir borsa olayı gibi görülmemesi gerekir. Ayrıca gerek teknik, gerekse yasal olarak hayat sigortalarının bunu sağlaması mümkün değildir.

1985 yılından bugüne kadar Hayat Sigortası sektöründe hizmet veren Evrim Sigorta bugün de uzman danışmanları ile yanınızda.

Hayat Sigortasının Faydaları

 
Sigortalının başına istenmeyen bir olay gelmesi sonucunda, vefat etmesi durumunda devreye girmektedir. Hayat sigortaları, sigortalının önceden belirtmiş olduğu lehtar ya da kanuni varislerine sigorta poliçesinde belirtilen teminatları ödeyerek mali güçlüklerin yaşanmasını engellemektedir.
 

Ödenen katkı paylarının vergi matrahından indirilmesi

Bireysel emeklilik sistemine ödenen katkı paylarının belli limitler dahilinde vergi matrahından indirilmesi esası benimsenmiştir
Ücretli çalışanlar; ödedikleri katkı paylarını, ödendiği ayda elde edilen ücretin %10'unu ve yıllık olarak asgari ücretin yıllık tutarını aşmamak kaydıyla gelir vergisi matrahından indirebilirler.
Yıllık beyanname verenler; gelirlerinin %10'unu ve asgari ücretin yıllık tutarını aşmamak şartıyla, bireysel emeklilik sistemine ödenen katkı payları toplamını, katkı tutarlarının gelirin elde edildiği yılda ödenmiş olması şartıyla vergi matrahından indirebilirler.
Aynı Dönemde Hem Bireysel Emeklilik Katkı Payı Hem de Şahıs Sigorta Primi Ödenmesi Durumunda, Gelir Vergisi Matrahının belirlenmesi
Bireysel emeklilik sistemine ödenen katkı payları ile şahıs sigortaları için ödenen primlerin birlikte olması halinde matrahtan indirim konusu yapılabilecek tutar ücretin ya da beyan edilen gelirin %10’u ile sınırlı olacaktır. Ancak bu durumda şahıs sigorta primleri için %5’lik sınır ayrıca aranacaktır.


İşverenlerce çalışanları adına Bireysel Emeklilik şirketlerine ödenecek katkı paylarının gider olarak gösterilmesi

Çalışanlar adına işverenlerce bireysel emeklilik şirketlerine ödenen katkı payları, bordroyla ilişkilendirilmeksizin, vergi matrahının tespitinde gider olarak indirilebilecektir. Ancak, 4697 sayılı Kanun’la, işverenlerce gider olarak dikkate alınacak tutar ile çalışan tarafından indirim konusu yapılan katkı payı tutarı toplamının, çalışanın, katkı paylarının ödendiği aydaki ücretinin % 10’unu ve yıllık tutarının asgari ücretin yıllık tutarını geçemeyeceği hükme bağlanmıştır.Hem işveren hem de ücretli tarafından katkı payı ödenmesi ve toplam tutarın yukarıda belirtilen sınırı aşması halinde, indirimin öncelikli olarak ücret matrahının tespitinde mi yoksa ticari kazancın tespitinde mi yapılacağı konusu taraflarca serbestçe belirlenebilecektir.


Aynı dönemde, işverenin çalışanı adına katkı payı ve şahıs sigortası primi ödemesi halinde, bunların işverenin ve çalışanın vergi matrahlarının hesabında gider ve indirim olarak dikkate alınması

İşverenin, aynı dönemde çalışanı adına, hem bireysel emeklilik katkı payı ve hem de şahıs sigortası primi ödemesi halinde, bunların, işverenin ve çalışanın vergi matrahlarının hesaplanması sırasında gider ve indirim olarak dikkate alınması, belli şartlarla mümkün olabilecektir.
Örneğin; bir işverenin brüt aylığı 1.800 YTL olan çalışanı adına, 120 YTL bireysel emeklilik katkı payı ve 80 YTL da şahıs sigortası primi ödediğini varsayalım.
Böyle bir durumda, işveren, çalışanı adına ödediği 120 YTL katkı payının tamamını (çalışanın brüt ücretinin % 10’unu aşmıyor olması sebebiyle), çalışanın bordrosu ile ilişkilendirmeksizin, doğrudan gider olarak kaydedebilecektir. Ödenen 80 YTL'lik şahıs sigortası primini çalışanın bordrosunda gösterecek, ancak bu tutarın 60 YTL'lik kısmı ücretin vergi matrahının hesabında indirim olarak dikkate alınacaktır (brüt ücret tutarının 120 YTL'lik kısmının katkı payı ile kullanılmış olması sebebiyle). Geri kalan 20 YTL tutarındaki şahıs sigortası primi ise net ücret ödemesi kabul edilerek ve çalışanın vergi dilimi dikkate alınarak brütleştirilecek ve işverence ücret ödemesi olarak gider yazılabilecektir.


Aynı yıl içinde hem bireysel emeklilik sistemine katkı payı ve hem de şahıs sigortası primi ödeyen bir mükellefin, ödediği katkı payı ve primlerin vergi matrahından indirilmesi

Aynı yıl içinde hem katkı payı, hem de şahıs sigortası primi ödeyen bir beyannameli mükellefin ödediği prim ve katkı payları, belirli koşullarla, beyan ettiği gelirden indirilebilecektir. Daha açık bir ifade ile, bu mükellefin ödediği katkı payları, beyan ettiği gelirin % 10’unu ve asgari ücretin yıllık tutarını aşmamak kaydıyla; şahıs sigortası primleri ise, beyan ettiği gelirin % 5’ini ve asgari ücretin yıllık tutarını aşmamak kaydıyla, beyan ettikleri gelirden indirilebilecektir.
Örneğin, 1.600 YTL katkı payı ve 1.200 YTL şahıs sigortası primi ödeyen bir beyannameli gelir vergisi mükellefinin anılan yıla ilişkin beyannamesinde gösterilen gelir tutarının 19.000 YTL olduğunu varsayalım.Mükellefin, beyan ettiği gelirden indirebileceği prim ve katkı payı toplamı 1.900 YTL'yi geçemeyecektir. Bu sınırlar, ayrı ayrı, katkı payı için 1.900 YTL ve şahıs sigortası primi için 950 YTL olarak dikkate alınacaktır. Örneğimizdeki mükellefin, ödediği 1.600 YTL katkı payının tamamı ile 1.200 YTL şahıs sigortası priminin 300 YTL'lik kısmını, beyan ettiği gelirden indirmesi mümkün olabilecektir.
Bireysel Emeklilik Şirketi Tarafından, Emeklilik Süresi Sonunda, Katılımcıya Yapılan Toplu Ödeme Üzerindeki Vergi Oranı Bireysel emeklilik sisteminden emeklilik hakkı kazananlar ve sistemden zorunlu nedenlerle ayrılanlara yapılan ödemelerin %25'i gelir vergisinden istisna edilmiştir. %25’lik kısmı aşan tutar üzerinden %5 oranında vergi kesintisi (stopaj) yapılacaktır.


Bireysel emeklilik şirketleri tarafından ödenecek emekli aylıkları üzerinden vergi kesintisi yapılacak mı?

Emeklilik birikimleri ile (yapılan vergi kesintilerinden sonra) aylık, 3 aylık, 6 aylık ya da yıllık dönemler halinde emeklilik aylığı bağlanmak üzere gelir sigortası yaptırılabilir.
Tek primli yıllık gelir sigortası kapsamında yapılan ödemelerin tamamı gelir vergisinden istisnadır.
Emeklilik Hakkı Kazanmadan Ayrılma Halinde Birikimlerin Vergilendirilmesi Zorunlu haller (ölüm, iş göremezlik) dışında emeklilik hakkı kazanmadan sistemden ayrılma halinde katkı payı ödeme süresine bakılarak birikimler vergilendirilecektir:
10 yıl ve daha fazla süreyle katkı payı ödeyen ancak sistemden 56 yaşını doldurmadan ayrılan katılımcıların birikimleri üzerinden %10 tutarında gelir vergisi stopajı yapılacaktır 10 yıldan az süreyle katkı payı ödeyen katılımcıların birikimleri üzerinden %15 oranında gelir vergisi stopajı yapılacaktır.
Katılımcının Zorunlu Nedenlerle Sistemden Ayrılması Halinde Birikimlerin Vergilendirilmesi
Katılımcı ölüm ya da iş göremezlik gibi nedenlerle sistemden zorunlu olarak ayrılırsa, kendisine ya da hak sahiplerine ödenecek birikimlerde aynen emekliliğe hak kazanma halinde olduğu gibi vergilendirme yapılır. Birikimlerin %25’lik kısmı istisna tutulur, kalan %75’lik kısma %5 oranında gelir vergisi stopajı uygulanır


Emekli olduktan sonra, toplu para almak yerine emekli aylığı almak tercih edilirse net birikim üzerinde uygulanan vergi oranları


Bireysel Emeklilik Sisteminden emeklilik hakkı kazananlara yapılan ödemelerin %25'i gelir vergisinden istisna edilmiştir. %25’lik kısmı aşan tutar üzerinden %5 oranında vergi kesintisi (stopaj) yapılacaktır.
Vergi kesintisinden sonra emeklilik birikimleriyle, emekli maaşı bağlanmak üzere gelir sigortası yaptırılabilir. Yıllık gelir sigortası kapsamında yapılan ödemelerin tamamı gelir vergisinden istisnadır.


Sisteme katılma koşulları nedir ?

Bireysel emeklilik sistemine katılım ihtiyaridir. 18 yaşını dolduran ve medeni hakları kullanma ehliyeti olan herkes sisteme katılabilecektir.
Sisteme katılacak kişiler bir emeklilik şirketiyle emeklilik sözleşmesi imzalayacaklardır. Emeklilik sözleşmesi, katılımcının sisteme girmesine, sistemden ayrılmasına, emekli olmasına, katkıların ödenmesine, bu katkıların bireysel emeklilik hesaplarında izlenmesine, fonlarda yatırıma yönlendirilmesine ve katılımcı veya lehdarına yapılacak ödemelere ilişkin esaslar ile tarafların diğer hak ve yükümlülüklerini düzenleyen, esas olarak katılımcı ve şirketin taraf olarak yer aldığı bir sözleşmedir.
Katılımcı, emeklilik sözleşmesinde belirtilen esaslar dahilinde, şirket nezdinde açılacak bireysel emeklilik hesabına katkı yapacaktır. Katılımcı, emeklilik sözleşmesinde yer alacak şartlar çerçevesinde, katkı payının aynı şirkete ait birden fazla fon arasında paylaştı*rılmasını isteyebilecek veya emeklilik sözleşmesinin yürürlük tarihinden itibaren en az bir yıl geçtikten sonra bireysel emeklilik hesabındaki birikimlerinin başka bir emeklilik şirketine aktarılmasını talep edebilecektir.

Sisteme yapılacak katkıların yanı sıra, emeklilik şirketleri katılımcılardan sisteme ilk katılışlarında en fazla bir yıl İçinde taksitler halinde ödeyecekleri bir giriş aidatı talebinde bulunabileceklerdir. Emeklilik sözleşmelerinde, ilan ve reklamlarda belirtilmek koşuluyla katkı paylarından, fon varlıkları veya fon gelirleri üzerinden yönetim gideri veya fon işletim masrafı kesintileri yapılabilecektir.


Sistemden emekli olma koşulları ve emeklilik seçenekleri nelerdir?
Bireysel emeklilik sistemine katılanlar, sisteme giriş tarihlerinden itibaren en az on yıl sistemde bulunmak koşulu ile 56 yaşını tamamladıklarında emekli olmaya bak kazanacaklardır. Emekliliğe bak kazanan katılımcılar, bireysel emeklilik hesaplarındaki birikimlerinin bir kısmının veya tamamının kendilerine defaten ödenmesi'ni veya yapacakları “yıllık gelir sigortası sözleşmesi” çerçevesinde kendilerine emekli aylığı bağlanmasını talep edebileceklerdir.

Yıllık gelir sigortası, toplu veya belirli süreler içinde yapılan katkılara göre sigortalının yaşaması ha*linde hemen veya belli bir süre sonra başlayan, sigortalıya veya lehdarlarına Ömür boyu veya belirli süreler için yapılan düzenli ödemeleri içeren bir sözleşmedir. Yıllık gelir sigortası sözleşmesine göre belirlenen emekli aylığı, aylık, üçer aylık, altı aylık veya yıllık olarak ödenebilecektir.

Emeklilik sözleşmesi süresi içerisinde, katılımcının vefat etmesi halinde lehdarı, sürekli iş göremezlik durumunun ortaya çıkması halinde ise katılımcı, bireysel emeklilik hesabındaki birikimlerin kendisine ödenmesini talep edebilecektir. Katılımcının emekliliğe hak kazanmadan sistemden ayrılma talebinde bulunması halinde ise, bireysel emeklilik hesabındaki birikimler emeklilik sözleşmesi hükümleri çerçevesinde kendisine ödenecektir.


Hayat sigortası yaptırırken nelere dikkat edilmelidir?

Hayat sigortası yaptırırken teklifnamede yer alan sorulara doğru cevap vermek, gerek sigorta ettirenin gerekse sigortalının kendisince bilinen ve sigortacının bilmesi gereken hususları sigortacıya bildirmesi önemli bir yükümlülüktür. Bu yükümlülüğün ihlali halinde sigortacı sözleşemeden cayabilir ya da ek prim almak suretiyle sözleşmeyi yürürlükte tutabilir.


Sigortalı, Sigorta Ettiren ve Lehdar ne anlama gelmektedir?

Hayatı üzerine sigorta sözleşmesi yapılan kişiye sigortalı, prim ödeyerek sigortalının hayatını sigortalayan kişiye sigorta ettiren, sigorta sözleşmesine taraf olmamakla birlikte lehine sigorta sözleşmesi yapılan ve rizikonun gerçekleşmesi halinde kural olarak tazminatı talep etme hakkına sahip kişiye de lehdar denmektedir.


Risk ağırlıklı Hayat sigortalarında prim nasıl hesaplanmaktadır?
Yıllık hayat sigortası primleri yaşa göre belirlenmektedir. Sigorta şirketine göre meslek ve cinsiyetin de dikkate alındığı prim tabloları bulunmaktadır. Seçilen teminat tutarları da dikkate alınarak prim hesaplanır.


Birikimli Hayat Sigortalarında yatırılan primler yatırıma nasıl yönlendirilir?

Birikimli hayat sigortalarından ödenen primlerden risk primi genel gider ve komisyon gideri kesintileri yapıldıktan sonra kalan tutar yatırıma yönlendirilmektedir. Bu yönlendirme, Hayat Sigortaları Yönetmeliği’ne göre günlük kar payı esasına göre ve sigortalıları korumaya yönelik olarak Yönetmelikte belirlenen menkul kıymet kısıtlamalarına göre yapılmaktadır.


Hayat sigortası primleri için vergi avantajı var mıdır?

Hayat Sigortalarında ödenen primler sayesinde vergi indirimi sağlanmakta ve ödenen primin gerçek maliyeti düşmektedir.
7/10/2001 tarihinden sonra akdedilmiş sigorta poliçeleri için aşağıdaki uygulama geçerlidir:
Ücretliler için Gelir Vergisi Kanununun 63. maddesine göre özel hayat sigorta poliçeleri için ücretli olarak çalışan kişiler tarafından ödenen primlerin;


Primin ödendiği ayda elde edilen ücretin % 5’ini aşmayan,
Yıllık olarak asgari ücretin yıllık tutarını aşmayan, kısmı; sigortanın Türkiye’de kain ve merkezi Türkiye’de bulunan bir sigorta şirketi nezdinde akdedilmiş olması halinde ücretlinin vergi matrahından indirime tabi tutulur.
Beyana tabi gelir vergisi mükellefleri İçin Gelir Vergisi Kanununun 89. maddesine göre serbest olarak çalışan (yıllık beyannameye tabi) kişiler tarafından özel hayat sigorta poliçeleri için ödenen primlerin;


Primin beyan edilen yıllık gelirin % 5’ini aşmayan,
Yıllık olarak asgari ücretin yıllık tutarını aşmayan, kısmı; sigortanın Türkiye’de kain ve merkezi Türkiye’de bulunan bir sigorta şirketi nezdinde akdedilmiş olması halinde beyan edilen yıllık gelir üzerinden vergi matrahı tespit edilirken, matrahtan indirime tabi tutulur.
7/10/2001 tarihinden önce akdedilmiş sigorta poliçeleri için aşağıdaki uygulama geçerlidir:

Ücretliler için Gelir Vergisi Kanununun 63. maddesine göre; ücretli olarak çalışanların, kendileri, eşleri ve küçük çocuklarına ait hayat, ölüm, kaza, hastalık, sakatlık, işsizlik, analık, doğum ve tahsil gibi şahıs sigortaları için ödedikleri primlerin sigorta priminin ödendiği ayda elde edilen ücret üzerinden, kanunla kurulan sosyal güvenlik kurumlarına (Emekli Sandığı, SSK ya da 506 sayılı kanunun geçici 20. maddesine göre kurulan özel emeklilik sandıklarına) ücretlinin hissesi olarak hesaplanan prim veya aidatın aylık tutarını aşmayan kısmı sigorta primlerinin gelirin elde edildiği ayda ödenmiş olması, sigortanın Türkiye’de kain ve merkezi Türkiye’de bulunan bir sigorta şirketi nezdinde akdedilmiş olması halinde ücretlinin vergi matrahından indirime tabi tutulur.


Sigorta poliçesinde belirtilen süreden önce bu sigortadan ayrılınabilir mi?

Türk Ticaret Kanunu’nun 1325’inci maddesinin ikinci fıkrasına göre sigorta ettiren, üç yıl primi ödedikten sonra sigortadan ayrılabilir. Hayat Sigortası Genel Şartlarına göre aksine bir sözleşmeyle bu süreyi daha kısa tutma imkanı bulunmaktadır. Ancak Birikimli Hayat sigortaları en az 10 yıllık süre için yapılan uzun dönemli sigortalardır. Erken ayrılma durumunda sigortada kalma süresine bağlı olarak birikim tutarı üzerinden kesinti yapılmaktadır. İlk yıllarda üretim masraflarının yüksek olması nedeniyle de erken ayrılma halinde birikimli kar payı tutarı ödenen primlerden daha düşük kalmaktadır.


Birikimli Hayat Sigortası devredilebilir mi?

Birikimli Hayat sigorta poliçesinde tayin edilen sigortalının ve sigorta ettirenin değişikliği mümkündür.


Hayat Sigortasında biriken tutardan borç alınabilir mi?

Sigortacı, aksine bir sözleşmeyle kısaltılmış olmadıkça en az 3 yıllık primi ödenmiş sigortada, sigorta ettirenin talebi üzerine ve poliçenin iadesi karşılığında sigorta poliçesi üzerinden ödünç para vermek zorundadır.

Borcun faizleri, taraflarca kararlaştırılan vadelerde ödendiği sürece sözleşme yürürlükte kalır. Faizler vadelerinde ödenmeyecek olursa, sigortacı, sigorta ettirene bir ihbar mektubu göndererek borcunu işlemiş faiz ve masraflarıyla üç ay içinde ödemeye davet eder. Borç bu süre içinde ödenmez ise sigortacı re'sen iştira eder ve alacağını işlemiş faiz ve masraflarıyla birlikte tahsil eder. Kalan miktar sigorta ettirene iade olunur.

Diğer detaylar

Herhangi bir sakatlık durumunda hayatınızı aynı şekilde devam ettirmenizi sağlar.
Vefat durumunda sevdiklerinize bırakabileceğiniz parasal bir varlık niteliği taşır.
Eğitimini devam ettirmekte olan çocuklarınız varsa eğitimlerinin yarım kalmamasını sağlar.
Poliçe kapsamına giren bir kaza sonucunda ortaya çıkan yüksek tutarlı tedavi giderlerinizin ödenmesini düşük primlerle sağlar.
Ödenen primler yürürlükteki vergi kanunlarına göre belirli miktara kadar gelir vergisi matrahından düşülebilir.